Eurovision'un ruhu

Tarafsızlık. CTXT'deki 18/05/2025 tarihli karikatür

Karikatürün çevirisi: 'Her şeyi ne kadar "tarafsız" hale getirdiklerini görmelisiniz'.

Eurovision dedikleri bu görsel-işitsel saldırının bir yılı daha geride kaldı. Ve bu, festivalin kendi saçmalıklarından çok Filistin'in konuşulduğu üçüncü yıl oldu bile. Sırf bu nedenle, sosyal ağların gürültüsü sayesinde ilgisizlikten yeniden doğuş yaşayan bu bayat "müzikal" saçmalığa hoş geldiniz.

Eurovision'un kendisi Avrupa çikinabizminin en küçüğüdür. Hiçbir saldırganlık, saldırgan ülkenin bir temsilcisinin şarkı söylemesini yasaklayarak durdurulamaz, ancak soykırımcılara onları alkışlamayacağımızı bildirmekten zarar gelmez. Bu, yıllardır uygulanması ve sürdürülmesi gereken boykot ve yaptırım eylemlerinin sadece bir durağıdır.

Gerçek şu ki, maç daha önceki maç larda olduğu gibi İsrail'in katılımıyla zaten fazlasıyla sıcaktı ve RTVE yayını Filistin'i işaret etmesine rağmen oldukça genel ve yumuşak bir mesajla açtı. Bu da bir şeydir.

Belçika devlet televizyonu çok daha açık ve hızlı davranarak İsrail'in Eurovision performansını yayınlamadı ve İsrail Devleti'nin basın özgürlüğünü yok ettiğini hatırlattı.

İsrail temsilcisi sahneye çıkmak üzereyken, performansı boyunca Flamanca olarak bu mesajı gösterdiler.

"Bu bir sendika eylemidir. İsrail Devleti tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerini kınıyoruz. Dahası, İsrail Devleti basın özgürlüğünü yok ediyor.Bu yüzden görüntüyü bir an için kesiyoruz". Ve iki hashtag: #CeaseFireNow ve #StopGenocide.

Bu, İspanyol kamu televizyonunda soykırıma yapılan ilk atıf olmadığından, Eurovision aldatmacasından sorumlu olan Avrupa Yayın Birliği(EBU) bunları "siyasi açıklamalar" olarak değerlendirdi ve final sırasında atıfların tekrarlanması halinde RTVE 'yi "cezai para cezaları" ile tehdit etti ve RTVE'yi "tarafsızlığını" korumaya çağırdı.

Böylece Avrupa Yayın Birliği, son zamanların en büyük sivil katliamlarından biri karşısında alkış, gülümseme ve sessizlik isteyerek en kötü işbirlikçiler gibi davrandıklarını bize hatırlatacak utanç verici bir tarih sayfasına daha imza atmış oldu.

Bu Avrupa festivalinin organizatörlerinin, Rusya'nın katılımını yasakladıklarını duyuran "siyasi açıklamalar" ile onurlandırılmaktan çekinmediklerini zaten biliyoruz.

2022'den itibaren Doğu Yakası etkinliğinin ana sponsorunun bir İsrail şirketi olan Moroccanoil olduğunu belirtmek gerekir. Moroccan Oil Israel Ltd, Orta Doğu güzellik ürünleri konusunda uzmanlaşmış bir şirkettir. Çok Avrupai.

Ancak EBU-EBU, her zamanki gibi alicenap davranarak RTVE'ye İsrail'le ilgili mesajı nedeniyle yaptırım uygulamama kararı aldı ve hiçbir sponsorun Eurovision üzerinde etkisi olmadığından emin olmak için acele etti.

Bu pandomimi çevreleyen her şey, nereden baktığınıza bağlı olarak, ya gülünecek ya da ağlanacak bir durumdur; çünkü soykırımcı İsrail devletinin temsilcisi mırıldanırken, ordusu Gazze'de yüzden fazla insanı öldürüyordu ve kısa bir süre sonra "Gideon'un Arabaları" adını verdiği bir yıkım operasyonuyla işgalle bağlantılı soykırımın (eğer insan hakları daha da tahrip edilebilirse) yoğunluğunu arttıracağını duyurdu.

Farklı gruplardan çok sayıda jest geldi, ancak farklı kuruluşlar ve ülkelerden göstermelik eylemlerin ötesinde gerçek bir etki yaratan çok az sayıda eylem geldi. Nitekim 70'ten fazla eski Eurovision yarışmacısı İsrail'in festivalden dışlanması çağrısında bulundu. Katılımcılardan hiçbir ses çıkmadı. Hiçbiri geri çekilmedi. Acampada por Palestina üyeleri RTVE'nin genel merkezi önünde Eurovision'da İsrail'in aklanmasını protesto etti.

Ve şarkılar için yapılan"oylama" geçit töreninin sonucunu biliyorsunuz. RTVE'nin Eurovision'dan sorumlu kurumdan İspanyol televizyon oylamasının gerçek bir seçimmiş gibi incelenmesi için bir denetim talep etmeye karar verdiğini okumak iç açıcı.

Ve sonra açıklamalar geldi. Kendi cemaatinizi memnun etmek ve/veya diğer cemaate saldırmak için en iyi ve en kötü dileklerin içine doldurulduğu o dipsiz çuval. Her zaman tarihin utanç verici tarafında yer alan tembel Abascal ve sosyopat Ayuso, Gazze'deki katliam karşısında İsrail'i savunan mesajlarında çakıştılar ve Pedro Sánchez İsrail'in Eurovision'dan çıkarılması çağrısında bulundu.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk Gazze'ye yönelik saldırıları kınadı. İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanını ve "etnik temizlik girişimi ve uluslararası hukuk ihlallerine karışmış olma ihtimalini" kınıyor. Kelimenin tam anlamıyla sterilize edilmiş bir durum. Bu aydın bize bunun bir soykırım olabileceğini söylüyor. Öldürülen 53,000'den fazla kişi, açıkça bir maça maça demek için yeterli bir ipucu değildir.

Avrupa diplomasisinin başındaki isim Kaja Kallas ise İsrail ile ticaret anlaşmalarını gözden geçireceklerini, zira "ülkelerin büyük çoğunluğunun" bu yönde bir talepte bulunduğunu söyledi. Ama biz bunu şimdiden görüyoruz. Ama aceleye gerek yok, çünkü hala hayatta olan Filistinliler var. İlk yapılacak şey deklaratif duruş.

Burada Kongre, İsrail'e kapsamlı bir silah ambargosu uygulanmasına izin verecek bir reform girişimini oyladı, ancak aynı zamanda bunun uygulanmasının "çok karmaşık" olacağı garanti edildi çünkü İsrail, İspanyol ordusu için çok ihtiyaç duydukları askeri teknolojiyi satıyor ve bunun gibi ne tür ucuz saçmalıklar olduğunu bilmiyorum.

Margarita Robles, İspanya'nın 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'den silah almadığını tekrarlayıp duruyor. Ancak Centre Delàs, İspanya'nın 2023 ve 2025 yılları arasında İsrailli silah şirketleriyle toplam değeri 1.044.558.955 avro olan 46 sözleşme imzaladığını iddia ediyor (ve hala resmileştirilmesi gereken 10 sözleşme daha var).

Soykırımcılar durmayacak. Öldürmeye ve kendilerine soykırımcı dendiği için ağlamaya devam edecekler. Canlı olan her şeye ve her şeye ateş etmeye devam edecekler ve dünyayı kötülük ve yaşamı hor görme ile kokutacaklar.

Soykırımcıların dünyaya verdiği son cevap, işgal altındaki Batı Şeria'da Cenin'i ziyaret eden ve aralarında İngiltere, İtalya, Fransa, Çin, İspanya ile Ürdün ve Mısır gibi Arap ülkelerinin temsilcilerinin de bulunduğu 25'ten fazla ülkenin temsilcilerinden oluşan yabancı bir diplomatik heyete ateş açmak oldu.

"Tarafsızlık" yarışmasıyla ilgili diğer karikatürler